Bir kitapta okumuştum, “Korku bizi küçük düşürür. Korku bizi insanlıktan çıkarır.”** Korkan insan sığınacağı bir açıklama arar doğal olarak, açıklama yapamadığınız an inanmaya başlarsınız, doğru veya yanlış olması önemli değildir inancınızın, sadece inanırsınız. Yurdumuzun yıllarca dört bir tarafının düşmanlarla çevrili olduğuna inanıp devletimiz için “çok yaşa!” nidaları atıldı ve kimse devleti sorgulama cesareti gösteremedi çünkü devlet olmasa biz ne yaparız diye düşündürüldü. Sonraları öğrendik ki aslında bizim devletimiz çokta iyi bir devlet değilmiş. Devlet adamları dediğimiz kişiler halkı korkulara inandırarak yerlerini sağlamlaştırmışlar yıllarca. Halk güdülecek koyun sürüsüymüş onların gözünde.
Herkes birbirini korkutmaya çalışıyor; Ak Parti eski zihniyet geri gelecek diye, CHP şeriatçı yobazlar gelecek diye, MHP Kürtler her yeri ele geçirecek diye, HDP T.C. haklarımızı yiyecek diye siyaset arenasını korku tüneline çeviriyorlar. Batı IŞİD var diye, Şiiler Sünniler var diye, İsrail Müslümanlar var diye birilerini korkutuyor. Çocuklar öcülerden, zenginler fakirlikten, memurlar amirlerinden korkuya itiliyor. Bir korku politikası almış başını yürümüş. Herkes birilerini korkuları gereği değerlendiriyor, kimse kimseyi anlamaya çalışmıyor.
*http://www.zaman.com.tr/gundem_her-vatandas-etkilenecek-savunma-hakki-cokecek_2251141.html
**Philip Roth, Nemesis, Yapı Kredi Yayınları. 2012 (kitapta, çocuk felcinin nasıl ortaya çıktığı bilinmediği için herkes farklı bir sebep arıyor)