“AK PARTİ; ekonomik gelişmenin kaynağı ve hedefi olarak insanı esas kabul eder. Piyasa ekonomisinin, tüm kurum ve kurallarıyla tesisini amaçlar. Devletin ekonomi içindeki rolünü, düzenleyici ve gözetici fonksiyonları ile tanımlar. Gelir dağılımındaki dengesizliği ve işsizliği, ülkemizin en önemli sosyoekonomik sorunu olarak görür.” (AK Parti Tüzüğü. Temel Amaçlar 4.10) Partinin tüzüğündeki onuncu amaç olan yukarıdaki bu madde oldukça cezbedici bir madde. 2001 krizinden sonra siyasi arenadaki boşluk R.T.Erdoğan ve arkadaşları için büyük bir fırsat oldu ve 14 Ağustos 2001’de AK Parti kuruldu. Partinin kuruluşunun açıklandığı basın toplantısında R.T.Erdoğan “Bugünden sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.” demişti. 2002 seçimleriyle tek başına iktidara gelen AK Parti hayatımızdaki koalisyon krizlerini sona erdirerek istikrarı sağladı ve o günden sonra gündemi belirleyen en önemli aktör oldu.
AK Parti Kemal Derviş’in ekonomik programını uygulayarak aslında çok bir şey değiştirmedi, kemer sıkma politikaları ciddiyetle uygulanarak IMF borcu kapandı ve düşük faizle iç borçlanmaya gidildi. Enflasyon tek haneli rakamlara düşürüldü ve düşük faizli kredilerle ev sahibi olma oranı arttı vs. Ekonomi alanında birçok rakam daha olumlu anlamda sıralanabilir. Ancak bu yazının konusu yukarıda bahsedilen amaç için ne yapıldığı. Gelir dağılımındaki dengesizlik için ne yapıldığı sorusu oldukça önemli çünkü. Gelir dağılımındaki adaletsizlik toplumsal huzuru bozan en önemli faktörlerden biri aynı zamanda. İşsizlik ve adaletsizlik en önemli sosyoekonomik sorun olarak görülüyorsa muhakkak bir şeyler de yapılmıştır diye düşünmeden edemiyor insan. (Eğitim, adalet, sağlık politikaları üzerinde ayrıca durulabilir.)
Şu an asgari ücret 891 lira, çocuk ve aile yardımını vs ekleyelim olsun 1000 lira. Önümüzdeki yıl % 3+3 zam yapılacak, olur 1060 lira. Milletvekillerine önümüzdeki yıl %7 zam yapılacak, %’lik olarak bakınca çok adil duran zam rakamlara dönüşünce hiç de öyle değil. Milletvekillerine yapılan zam neredeyse bir asgari ücret. Düşünsenize her yıl aynı oranda zam yapılsa fark ne kadar çok artar. Sadece vekil maaşları için değil bu durum herkes için geçerli. Zenginin daha çok zenginleştiği, fakirlerin ve orta sınıfın aralarındaki ekonomik farkların çoğaldığı, zenginlerin mahallelerini bile ayırdığı bir ülkede on iki yıldır tek başına iktidarda olan bir partinin adalet dağıttığını kimse iddia edemez. Hele bu partinin amaçlarından bir tanesi gelir dağılımındaki dengesizliği gidermek ise ancak güler geçeriz, çünkü hiç inandırıcı değil.
İşsizlik oranları ise; AK Parti iktidara geldiğinde % 10 civarında, bugün ise % 11 civarında. Bu konuda ne yapıldı on iki yıldır. Amaç ne idi, işsizliği azaltmak, sonuçta arttı. Her konuda acil eylem planı olan bir partinin bu konuda da bir eylem planı olmalı. Diğer partilere hiçbir projesi olmadığı için laf söyleyen bizlerin bu konuda AK Parti’ye de bir lafı olmalı.
Sorularımızı sorarsak (ne-nasıl-niçin); AK Parti ne yaptı? Kemal Derviş’in programını uygulamaya devam etti. Nasıl yaptı? Kendi zenginlerini yaratarak veya zenginlerine destek vererek yaptı. Niçin yaptı? Gelir dengesizliğini gidermek için. (!) “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyen Cumhurbaşkanı R.T.Erdoğan’a sormak lazım, sosyal adalet konusunda ne değişti? İşsizlikte ne değişti? Ne, nasıl ve niçin, herkese sorulması gereken sorular.