İnsanlık tarihi kadar eskidir alışveriş , ticaret. Malın malla değişimi zamanla yerini paraya bırakmıştır. Şöyle ki sadece satış konusu malın değil; hizmetin ,emeğin ve daha bir çok değerin karşılığı olan para, zaman zaman alacaklının alacağına ulaşamaması, borçlunun borcunu zamanında ödeyememesi sonucu icra takiplerine konu olmaktadır. Borçluya karşı girişilen icra takibi ile alacaklı alacağına kavuşmaktadır. Şirket olarak tabir edilen ortaklıklarda ve kooperatif yapılanmalarında ise icra yolu ile takibin yanı sıra İcra İflas Kanunu’muz tarafından İflas yolu alacaklılara bir seçenek olarak sunulmuştur.
Ancak bilindiği üzere şirketlerin iflası sadece şirket ortaklarının şahsi ekonomilerini etkilemekle kalmayıp, işyerinde çalışan işçileri, piyasayı, geniş çapta ülke ekonomisini ve nihayetinde tüm dünyayı etkisi altına almaktadır. Ekonomik ve sosyolojik olarak ciddi sarsıntıları önlemek amacıyla hukukumuzda İflasın Ertelenmesi kurumu düzenlenmiştir. Ancak bu kurum sadece sermaye şirketleri ve kooperatiflerde kullanılabilmektedir. Borca batıklığı Ticaret Mahkemesi’nce saptanmış olan sermaye şirketi yada kooperatifin mahkemeye sunulan iyileştirme projesi kapsamında , iflasın açılmasını önlemeyi ve mali durumun iyileştirilmesini amaçlayan iflasın ertelenmesi kurumu iflas hukuku içinde yer alan bir geçici koruma yöntemidir.
İflas hukukunun dışında yer alan ancak iflas hukuku ile bağlantılı olan Rehabilitasyon diğer adıyla İYİLEŞTİRME HUKUKU ise Konkordato ve Yenide Yapılandırma kurumlarını barındırmaktadır.
Konkordato iflasın ve tasfiyenin alternatifi olarak, BORÇLUYA AYAKTA KALMA OLANAĞI TANIMAKTADIR. Borçlu şirketin iflasını ve devamında bir çok ekonomik problemi önleme amacı taşıyan konkordato İtalyancada anlaşmalı iflas anlamında kullanılmaktadır. İflas ve İflasın Ertelenmesi sadece tacirler hakkında mümkünken Konkordatonun sağlamış olduğu fırsatlardan faydalanmak için tacir olmak gerekmez. İflasa tabi olmayan borçlu dahi diğer koşulların da sağlanması şartı ile konkordatodan faydalanabilir. Kanunumuz bu düzenlemeyi sadece tacirler ile sınırlandırmamıştır.
Konkordato kurumu; hem konkordato ilan etmiş olan borçluya hem alacağını tahsil edemeyen alacaklıya hem de genel olarak kamu yararına hizmet etmektedir. Konkordato tüm alacaklıların eşit olarak tatminini amaçlayan bir cebri icra yoludur.
Alacaklıların borçluyu bireysel icra yoluyla yada iflas yolu ile takip etmelerine engel olan Konkordato; borçluyu alacaklıların takiplerinden korumakta ve bu süreçte borçluya kendisini toparlama , işlerini yoluna koyma fırsatı tanımaktadır.
Oluşum biçimleri bakımından Mahkeme İçi ve Mahkeme Dışı Konkordato bulunmaktadır.
Mahkeme Dışı Konkordatonun herhangi bir resmiliği bulunmamakta ve borçlu doğrudan alacaklıları ile anlaşarak bu sürece girmektedir. Ancak anlaşmada yer almayan alacaklılar hiçbir resmiyeti bulunmayan bu konkordato ile bağlı değildirler, borçluya karşı bireysel icra yada iflas yolu ile takibe devam edebilirler.
Borçluya ve alacaklılara fayda sağlayan ve bağlayıcılığı olan ise Mahkeme İçi Konkordato’dur. İcra İflas Kanunu’ndaki usule göre, İcra ve Ticaret Mahkemeleri’nin katılımıyla gerçekleşen Konkordato da kendi içinde Yüzde Konkordatosu , Vade Konkordatosu ve Karma Konkordato’dan oluşmaktadır. Yüzde Konkordatosu’nda alacaklıların tamamı alacaklarının belli bir yüzdesinden feragat eder ve böylece borçlu belli orandaki borcunu ödemekten kurtulur. Vade Konkordatosu; borçluya borcunu ödemek için zaman tanır ancak borçlu mevcut tüm borçlarını güncellenmiş vadede öder. Karma Konkordato’da ise hem borçluya zaman verilir hem de alacaklılar alacaklarının belli yüzdesinden vazgeçerler. Sonuç olarak kurumsal bir şirket iflas edip yok olmaktan , ticaret hayatının içinde olan bir şahıs da tabiri caizse dükkanı kapatmaktan kurtulur.
Konkordato’nun bir diğer tasnif şekli ise İflas İçi Konkordato ve İflas Dışı Konkordato’dur. İflas Dışı Konkordato yoluna ; iflasa tabi olmayan borçlular ve iflasa tabi olmasına rağmen henüz iflasını açıklamamış olan borçlular başvurmaktadır. İflas İçi Konkordato ; iflas etmiş olan borçlunun iflas tasfiyesi devam ederken , iflastan kurtulmak için başvurduğu bir yoldur.
Hukuk sistemimiz Konkordato’yu son olarak Adi Konkordato ve Malvarlığının Terki Suretiyle Konkordato olarak ayırmış bulunmaktadır. Adi Konkordato’da borçlunun borçları tespit edilir, sınıflandırılır. Tüm malvarlığı elinde olan ve mal varlığı üzerinde belli işlemler dışında her türlü tasarrufta bulunabilen borçlu işine devam eder . Konkordato sayesinde nefes alan borçlu süreç içinde çalışmalarını sürdürür ve böylece borçlarını ödeyebilecek kazanç sağlamış olur. Malvarlığının Terki Suretiyle Konkordato da ise alacaklılar borçlunun malvarlığının bir kısmını ya da tamamını üçüncü bir kişiye satarak elde edilen meblağdan alacaklarına kavuşmaktadırlar.
Yeniden Yapılandırma Kurumu da İyileştirme Hukuku’nun diğer dalını oluşturmaktadır. Konkordatonun aksine Yeniden Yapılandırma’dan şahıslar faydalanamamakta sadece sermaye şirketleri ve kooperatifler bu yola başvurarak iflastan kurtulmakta ve faaliyetlerine devam ederek borçlarını kapatmaktadırlar.
Sonuç olarak hukuk sistemimizde borçluyu ayakta tutmak için bir birinden farklı kurumlar bulunmaktadır. Konkordato sadece şirketler ve kooperatifler için değil şahıslar içinde bir çıkış yolu, bir kurtuluş vesilesi olabilmektedir. Uygulamada şahısların konkordato ilanı çok rastlanılan bir durum olmamasına rağmen dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu vaziyet bundan sonraki süreçte konkordatoyu daha bilinir ve uygulanır hale getirecektir.
Saygılarımla…
AV. TUĞBA LALE