GÖLGESİNDE BÜYÜDÜĞÜN AĞACA SAHİP ÇIK…
Kamuoyunun "Zeytin Tasarısı" olarak bildiği tasarı dün meclis genel kurulunda görüşülmeye başlandı; ancak üreticilerden gelen yoğun tepki nedeniyle bir günlük ara verildi…
Aranın sebebi üretici ve birliklerini ikna etmek…
Bu konu çeşitli zamanlarda gündeme gelmişti... Tam altı defa...
Bu, iktidarın 7. denemesi olacak ve bu defa iş ciddi, niyetler bozuk…
Belki bilmiyorsunuzdur zeytin ağacı Türkiye’de koruma altına alınmış, hakkında özel yasa çıkartılmış tek bitki… 1939 yılında Atatürk’ün talimatıyla bir kanun çıkartılmış,1995 yılında yenilenmiş… Bu ağacı korumak, atamızın bize vasiyeti anlayacağınız…Tartışma konumuz ise bu yasanın budanması, kuşa çevrilmesi… Yasa ile korunan zeytin ağacının kaderinin bir kurula bırakılması tartışılan…
Amaçlanan dokunulamayan zeytinliklerde “maden tesisleri” ,”turizm tesisi”, “sanayi tesisleri” açmak; apartmanlar, villalar kondurmak sahillere…
“Bunlar yok mu bunlar… Her şeye karşı bunlar, ne var maden çıkartılsa” diyenleriniz var biliyorum. Zeytinin neden önemli olduğunu anlatmaya çalışayım o zaman… Efendim anavatanı bu topraklar olan zeytin ağacı ölümsüzdür... 3500 yıl yaşayan anıt ağaçlar var dünyada ve ülkemizde… Bir maden işletmesinin ömrü nedir? 40,50 bilemedin 100 yıl… yani maden “tesisi” 50 yıl boyunca tabiatı kirlettikten sonra ekonomik ömrü biter ve kapatılır…
Zeytin ağacının üretim alanı sınırlıdır, her yerde yetişmez…Dünyanın en büyük zeytin üreticilerinden biri olan ülkemiz de özellikle zeytin yağı tüketimi yerlerde sürünmektedir…Şu an ortalama iki litre zeytinyağı tüketmekteyiz ve ürettiğimiz bize anca yetmekte... Yunanistan’da ortalama 20litre,İspanyada 15 hatta Ürdün’de bile 8 litre tüketildiğini düşünürseniz neyi kastettiğimi anlarsınız. Ortalama 10 litre tüketmeye başladığımızı düşünün…Bu durumda kişi başına 8 litre zeytinyağı ithal etmemiz ,karşılığında ise 2,5 milyar dolar ödememiz gerekecek… Her yıl ithal ettiğimiz bitkisel yağlara ödenen miktarı saymıyorum bile… Zeytin mi, tesis mi sorusuna bir yanıt olmuştur herhalde anlattıklarım…
Lafı uzatmayalım oylanacak olan Akhisar'ın geleceği...
Mecliste parmaklar Akhisar'ın geleceği için inip kalkacak...
Böylesine önemli, hayati bir konuda Akhisar'ın bu suskunluğu sizleri şaşırtmıyor mu?
Akhisar Belediyesi, Manisa Büyükşehir Belediyesi neden suskun?
Oysa Akhisar, zeytin ağacının gölgesinde büyüyen bir şehir değil miydi?
Evet Salih Başkan bu suskunluğunuz neden? Bu kentin en önemli geçim kaynağına sahip çıkmak, ekmeğine sahip çıkmak sizin göreviniz değil mi?
Kontörlü su sayacı taktırmanız bile haber(!) olan Doğan ağabeyim, neden bu konuda bir çift laf etmiyorsunuz?
190 milyon zeytin ağacının bir tekini bile söktürmeyeceğini beyan eden Borsa başkanım, nasıl yapacağız bunu?
Akhisarlı vekilimiz sayın Uğur Aydemir... Bu gün ne yapmayı düşünüyorsunuz? Mecliste bu yasanın değiştirilmesi için lobi yapacak mısınız? Neden bu saçmalığa "hayır" demiyorsunuz?
Ticaret Odası, Ziraat Odası, diğerleri...Basın, siyasi partiler. STK'lar... Amacım yermek, itham etmek, eleştirmek değil...
Amacımız kimseyi dövmek değil, "zeytin" yemek...
Şu an bile yapılacak bir çok şey var...Geç kalmış sayılmayız anlayacağınız...
Bu gün susarsak yarın çok geç kalmış olacağız...
Biz madende çalışmak istemiyoruz...
Biz madende ölmek, o "tesislerin" pis havasını solumak istemiyoruz...
Biz atamızdan, babamızdan yadigar zeytinimizi toplamak istiyoruz...
Ben kendi ellerimle diktiğim, aşı yaptığım fidanımız büyümesini görmek istiyorum...
Zeytin ağacının gölgesinde büyüyen şehir Akhisar…
Gölgesinde büyüdüğün ağaca sahip çık, hayata sahip çık, geleceğine sahip çık…
Zeytinine dokunulmasına izin verme…