“İşim gücüm budur benim,
Gökyüzünü boyarım her sabah,
Hepiniz uykudayken.
Uyanır bakarsınız ki mavi.
...”
Orhan Veli KANIK
Başkaları adına sürekli bir şeyler yapmak ya da yapmaya çalışmak... Kimini mutlu etmeye çalışmak, kiminin de şiirde olduğu gibi gökyüzünü oluşturmak. Peki ya kendimiz ? Hiç sorduk mu? En son ne zaman nezaketle dokunarak konuştuk kendimizle? O kadar uzun süre geçmiş olmalı ki çoğumuz hatırlayamıyoruz. Ancak başkaları için, onlar mutlu olsun diye kendimizden ödün verdiğimiz dönemleri sorgulasak, ne acı ki, bunu daha net hatırlıyoruz. Burada bahsedilen sadece başkaları için yapılan eylemler değil aynı zamanda bu eylemleri kendimiz için de yapmaya çalışmak. Kendimizin gökyüzünü boyamazsak başkasının gökyüzünü nasıl boyayabiliriz ? Sadece boyadığımızı zannederiz. Hazır yeni yıla da sayılı günler kalmışken gözlerimizi kapatıp yeni yıl dileklerimizi düşünelim. Sıralama nasıl, kendimiz için bir şeyler istiyor muyuz? İstiyorsak kaçıncı sıradayız? Sondan birkaç sıra önce mi geliyoruz? Sakince düşündüğümüzde önceliklerimiz genelde başkaları oluyor. Ailemiz, dostumuz, çocuklarımız, işlerimiz... Evet bunları düşünmek çok değerli ve o kadar da güzel ama kendimiz de kendimize bir o kadar değerliyiz. Yeni bir yıla da sayılı günler kalmışken önce kendimize nezaketle “Merhaba.” demenin vakti neden olmasın. Geçmiş ya da geleceği düşünmek, yargılamak ve doldurmaya çalışmak yerine tam da şu anda kendimizi yargılamadan, olduğu gibi neye ihtiyacı olduğunu sormak ve ona göre davranmak. Eee, yeni yıl klasiklerinden neredeyse hepimizin bildiği bir şarkı vardır:
“Yeni yıl, yeni yıl herkese kutlu olsun.
Yeni yıl, yeni yıl herkese mutlu olsun. “
Bunu yazıda anlattıklarıma göre uyarlarsak yeni yıl önce kendimize sonra da herkese mutlu, kutlu ve sağlıklı olsun. Yeni yılın her anında önce kendimize eşlik edebileceğimiz bir yaşam diliyorum.
Mutlu yıllar.