Şunu bir kenara yazalım: PYD bir terör örgütüdür.
Peki Salim Müslim Kimdir? PYD’nin lideri. Yani bir terör örgütünün lideri. PYD lideri Müslim’in(PYD lideri sıfatıyla) defalarca ülkemize geldiğini ve Başbakan dahil bir çok üst düzey bürokratla görüştüğünü biliyor musunuz? Hayır öyle gizli haber kaynaklarım falan yok. Gazetelerden okudum.
Sorum basit: IŞİD gibi tehlikeli bir terör örgütünün lideri nasıl olurda ülkemize gelip temaslar da bulunur? Ne gibi temaslarda bulunmuştur? Neler konuşulmuş ve nelerin pazarlığı yapılmıştır?
Başka bir husus… Hatırlayın Kobane denilen bir kasaba vardı. IŞİD ile PYD’nin şiddetli çatışmalarına sahne olmuştu. Kuzey Iraktan yüzlerce peşmerge Türkiye toprakları üzerinden Kobane’ye geçmişlerdi. Peşmerge dediğime bakmayın geçenlerin PKK-PYD militanları idi. Binlerce kişinin “Biji Serok Obama” tezahüratıyla ve güvenlik güçlerimizin kontrolü altında Urfa üzerinden Suriye’ye geçmişlerdi.
Basit bir soru daha : Nasıl olurda böyle bir geçişe izin verebiliriz? Türkiye Cumhuriyeti böylelikle terör örgütüne yardım ve yataklık yapmış olmuyor mu?
Hafızamızı tazelemeye devam edelim… Süleyman Şah Türbesi IŞİD tehdidi altındaydı. Süleyman Şah Türbesi ki sınırlarımızın dışındaki tek vatan toprağı, ecdadımızın hatırası… Ne yapmıştık bu tehdit karşısında? “Başarılı” bir askeri operasyonla (Şah Fırat Operasyonu) emanetlerimiz alıp, vatan toprağını ve 1000 yıllık emanetlerimizi alıp kaçmıştık. Peki bu “başarılı” askeri operasyonu kimin gözetiminde ve korumasında yapabilmiştik? El cevap: PYD. Ne tuhaf değil mi?
Şimdi bu saçma sapan dış politikanın mimarlarına soruyorum: Bir daha düşünün PYD terör örgütü müdür?
Cevabınız evet ise buradan ülkede ki savcılara sesleniyorum… Hatta suç duyurusunda bulunuyorum. Bu ülkeyi idare edenler Mit, Genelkurmay, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı bir terör örgütüne yardım ve yataklık yapmışlardır. İşbirliği içinde bulunmuşlardır.
Cevap hayır ise PYD’nin Suriye’nin geleceğinin şekillendirileceği masada olmasına neden bu kadar tepkilisiniz? Suriye’de sınırımızın hemen dibinde PKK-PYD kontrolünde otonom bir yapının oluşmasından rahatsız olmanız kadar doğal bir şey yok. Bölgede bir Kürt devleti kurulmasına karşı mısınız? Karşıysanız Kuzey Irak’ta Barzani ile olan muhabbetinizin sebebi ne? Suriye’nin toprak bütünlüğü bizim kırmızı çizgimiz diyorsunuz. Irak içinde aynı şey söz konusu mu? Söz konusu değilse fark ne? Bu arada aşılmayan kırmızı çizginiz var mı? Siz tüm yaşananlardan sonra Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruyabileceğini düşünüyor musunuz? Düşünmüyorsanız herhangi bir stratejiniz var mı?
Ne kadar soru sordum farkındayım.
Daha da sorulması gereken bir çok soru var. Ancak bu sorulara mantıklı cevap verecek muhattaplarımız yok maalesef.
