Kılıçdaroğlu’nun 15 haziran’da Ankara Güven Park’tan başlattığı “Adalet” yürüyüşü dün(9 Temmuz 2017) İstanbul Maltepe’de yapılan mitingle sonlandı…

Yürüyüş, her ne kadar Gazeteciyken Milletvekili seçilen Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasına tepki olarak başlatıldıysa da, onun serbest bırakılması için değildi.

Kılıçdaroğlu, amacının mahkemelerin adaletsizliğine dikkat çekmek, bunu protesto etmek olduğunu daha önce açıklamıştı. Amacına da ulaştı.

Maltepe yapılan miting tam bir şölendi… Rakam vermek insanı her zaman hataya götürse de şöyle bakılınca yaklaşık 2 milyona yakın kişi katıldı toplantıya.

Konuşması da muhteşemdi… Kılıçdaroğlu, neden yürüdüğünü, niçin yollara düştüğünü, kimler için bu yürüyüşü yaptığını, kendinden emin ve hatta kendini aşarak, çok güzel ve tane tane anlattı. “Gandi” lakabını hak ettiğini gösterdi… Kılıçdaroğlu’nun konuşmasındaki en vurucu cümle şuydu:

"Aziz vatandaşlarım, benimle birlikte 450 km’yi kat eden sevgili arkadaşlarım. Sevgili adalet arayışcıları. Maltepe meydanından bütün Türkiye’ye gönül dolusu muhabbetler gönderiyoruz. 15 Haziran 2017’de sabah saatlerinde Ankara Güvenpark’ta başladığımız yürüyüşü Maltepe’de noktaladık ama kimse bu yürüyüşün bir son olduğunu düşünmesin. Bu yürüyüş bizim ilk adımımızdır.”

***

Neden mi?

Çünkü bu partiler üstü ve toplumun her kesimini bir araya getiren bir hareketti.

Çünkü sadece yürüdüler… Çığırtkanlık yapmadılar..

Ellerinde tek bir pankart vardı. “Adalet”.

Yürüdüler, Yürüdüler, Yürüdüler… Yürüyüş inanılmaz etkili oldu.

Hiçbir provokasyona, tahrike kapılmadılar, hatta kendilerine rabia işareti yapanları, gübre dökenleri ve taş atanları bile alkışladılar.

İzleyenler, yol kenarlarında yürüyenlere eşlik edenler farklı mıydı? Hayır! Onlar da çok hoş görülü ve destekleyiciydiler “Yolunuz açık olsun!”, “Dualarımız sizinle!” dediler.

Aslında bu yürüyüş birçok kişinin dillendirdiği gibi tarihe geçti. Kılıçdaroğlu’nu daha önceden eleştiren; aynı partiden olmayan, aynı dünya görüşünü paylaşmayınlar bile bu yürüyüşün tarihe gectiğini söylediler, yazdılar, dile getirdiler…

Bence de bu yürüyüş, bir milat, bir başlangıç…

***

Daha önce bu sütunlarda yazmıştık.

“Kimine göre boşa kürek çekme, kimine göre yerinde bir davranış.

Kimine göre “Herkes İçin Adalet” arayışı, kimine göre, her türlü teröristin alkışladığı ve desteklediği bir kalkışma.

Kimine göre muhalefetin son çırpınışı, kimine göre muhalif kesimin toparlanışı.

Kimine göre boş, kimine göre yürek isteyen işler.” demiştik…

Gördük ki, desteklemiyenler yanıldı. Ayrıca, “Adalet yürüşü” Kılıçdaroğlunun icindeki siyasetçiyi gün ışığına çıkardı.

Kılıçdaroğlu, parti içi baskılarından kurtuldu. en önemlisi tüm mazlumları çevresinde topladı.

Ve gerçekten tarihe geçti…

***

Kılıçdaroğlu Maltepe’deki buluşmada güzel şeyler söyledi.. 10 maddelik bir çağrıda bulundu… "Maltepe Adalet Çağrısı" adını verdiği bu konuşmanın tam metnini güncel gazetelerden bulmanız mümkün.

Ancak özetlersek; 25 gün boyunca kendisine eşlik edenlere, destekliyenlere, alkışlayanlara, “Hak, Hukuk ve Adalet” sevdalılarına, dualarını esirgemeyenlere, kortejin güvenliğini sağlayanlara, Jandarma ve Polise, güvenlik güçlerine teşekkür etti.

Konuşmasınında şu cümlelere de yer verdi. Aynen aşağıya aktarıyorum:

“Biz, sadece ve sadece adalet istiyoruz. Sadece burada bir araya gelenler için değil, sadece bizleri destekleyenler için değil, herkes için adalet istiyoruz.

Biz, 25 gündür, on binlerce ağızdan hep birlikte haykırdığımız 'Hak, Hukuk, Adalet' talebimizin çok geç olmadan karşılanmasını istiyoruz.

Biz, siyasete ve toplumsal yaşama Adalet Yürüyüşümüzün gösterdiği barışçıllığın hakim olmasını istiyoruz.

Adalet bir haktır. Adalet hakkımızdır. Biz hakkımızı istiyoruz.

Adalet mülkün temelidir. Günümüz Türkiye'sinde mülkün temeli ne yazık ki sallanmaktadır. Gün, temelinde adalet olan yeni bir toplumsal sözleşme yapma günüdür.”

Kılıçdaroğlu haklı! Kim ne derse desin, “Adalet Yürüyüşü” ülkemizde hâlâ hoşgörü ve demokrasi özleminin kaybolmadığını gösterdi. Güzel günlere işaret etti. Geleceğe ümitle bakmamızı sağladı.

***

Umarız tarihin tozlu sayfaları arasında kaybolmaz, yeni bir başlangıcın gerçekten ilk adımı olur.

***

Sağlıcakla Kalın, Akhisar’sız Kalmayın…