Yazılı ve görsel medyada acaba “gerçek gazetecilik” kalkıyor mu endişesi yaşıyorum. Ellerinde akıllı telefon olan vatandaşlar, kamuoyunu ilgilendiren, özellikle “kavga, cinayet, trafik kazası” gibi görüntüleri hemen çekip, herhangi bir yayın kuruluşuna iletiyorlar. tabii bu arada siyasi parti teşkilatları, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri gibi kuruluşlar kendi olanakları ile tek taraflı haber ve görüntüleri, yazılı, görsel medya kuruluşları ile çığ gibi gelişen internet kanallarına kendi reklamlarını yaparak aktarıyorlar.
 
Yıllar önce ülkemizi yöneten yürütme organı olan bakanlar kurulunun başı olan başbakanlar, hatırladığım ve izlediğim kadar, merhum Süleyman Demirel, merhum Bülent Ecevit, merhum Turgut Özal yıl içinde en az bir kez, arkalarına özellikle yatırımcı bakanları ve onlarından arkasına yüksek bürokratları alarak saatler süren basın toplantıları yaparlardı. Büyük bir salonda gerçekleştirilen bu basın toplantılarında gazetelerin genel yayın yöneticileri,  önemli yazarlar katılırlardı. Şimdiki gibi önceden hazırladıkları soruları değil; toplantının gelişmesine göre tüm soruları yayın kuruluşlarının politikaları gereği sorarlar ve cevaplarını alırlardı. Ne yazık ki son yıllarda o basın toplantıları gibi basın toplantılarını hatırlamıyorum.
 
Yerel bazda da aynı uygulamalar devam ediyor. 45 yılı aşkın bir taşra muhabiri olarak sıkı bir haber arşivine sahibim. Siyasi partiler kendi açılarından yapacakları basın açıklamaları dışında, yerel yönetim, sivil toplum örgütleri, kamu kurumları, spor kulüpleri çektikleri görüntüler eşliğinde yazdıkları haberleri iletip, adeta  “yayınlayın” diyorlar. örnek olarak benim çok üzüldüğüm konuların  başında, süper ligde 6. sezonunu başarı ile sürdüren Akhisar sporumuzun, özellikle sezon öncesi yapılan  transferleri son 2 sezondur basın mensupları çağrılmadan, çekilen 3 kare  resimle, “…………….. Futbolcu ile 2 yıllık sözleşme imzalanmıştır. Hayırlı uğurlu olsun” 8-10 kelimelik haber iletiliyor. o transfer törenine basın mensubunun çağrılmasının ne gibi bir mahzuru olduğuna hiç bir anlam veremiyorum. gelen bir futbolcunun basın mensubu ile tanışması iyi olmaz mı?  Akhisar’ı niye tercih ettiği, şehri ve kulübü nasıl bulduğu gibi sorularla yapılacak haber çok daha değerli olmaz mı?
 
Gazeteciler içeriği dolu dolu haber yapmak için kendi kapasiteleri doğrultusunda, soru sormanın yanında bilgi edinme için haberi yollayan kurumları tekrar tekrar aramak mecburiyetinde kalmamalarına inanıyorum.   Tüm bu görüşlerim doğrultusunda, en yetkili kişisinden Türkiye’min her konusunda bilgi edinmek, şehrimin son durumu hakkında, sivil toplum örgütlerinin icraatlarının şeffaf bir şekilde kamuoyuna aktarılmasının çok önemli olduğuna inanıyorum.
 
Özlemini duyduğum o günlerin tekrar gelmesi tek isteğim.
 
Haldun Akyüz