Mavi Hospital Üroloji doktoru Uzman Dr.Evren ŞAHİN, ‘’Böbrek, Mesane ve Prostat Kanserinde Kapalı Cerrahi Yöntemi ile Hızlı İyileşme’’ hakkında bilgilendirdi.
Ülkemizde ürolojik rahatsızlıklar sık görülmektedir. Akhisar Özel Mavi Hospital Hastanesi Üroloji Uzmanı Op.Dr.Evren ŞAHİN, Ürolojik kanser ameliyatlarında kapalı yöntemin (laparoskopik) başarı oranını arttırdığını söyledi. Akhisar ve çevre il, ilçelerinden de gelen bir çok hastaya kapalı yöntemle ürolojik kanser ameliyatı uyguladıklarını ve kapalı yöntemle yapılan ameliyatlarda ağrı daha az, hasta memnuniyeti daha yüksek olmaktadır şeklinde açıklamada bulunan Op.Dr.Evren ŞAHİN, aynı zaman da;
’’ Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen kanser türüdür ve erkeklerde kansere bağlı ölümlerde ise ikinci sıradadır. Genellikle 60 yaş üstünde görülen bu hastalık erken dönemde hiçbir belirti vermeyebilir. Tanı ve tedavide geç kalınmışsa bazı hastalarda kanserli dokular prostat içinde sınırlı kalmayıp etraf dokulara yayılım gösterir. Bu nedenle 50 yaş üstü erkeklerde rutin üroloji kontrolü öneriyoruz. Ailede prostat öyküsü varsa bu yaş sınırı ise 40dır. Prostat kanserinde en önemli risk faktörü yaş ve aile öyküsüdür. Ayrıca obezite ve sigara da prostat kanseri için risk faktörleri arasındadır.Prostat kanseri taramasında PSA(Prostat Spesifik Antijen), Multiparametrik MR ve ürolojik muayane yapılmaktadır. Tanısı ise prostat biyopsisi ile konur.
Mesane kanseri ise, genellikle 60 yaş üzerindeki erkek ve kadınlarda, idrarda ağrısız kanama ile kendini belli eder. En önemli risk faktörü sigaradır. Erkeklerde mesane kanseri görülme oranı, kadınlara göre 4 kat daha fazladır. En sık idrarda ağrısız kanama ile kendini göstermektedir. Ama ayrıca idrarda yanma, sık idrara çıkma, yavaş, zayıf ve kesintili idrar yapma görülebilir. En sık kullanılan tanı yöntemi Sistoskopi(Mesane içerisine kamera ile bakma)dir. Mesane kanserinde önce TUR-Tümör (endoskopik) ile ameliyat yapılır. Düşük evre mesane kanserleri takip edilir. İleri evre mesane kanserinde laparoskopik yöntem ile sistektomi ameliyatı yapılır. Böbrek kanserinde de, çoğu insanda kanser ileri seviyelere gelmeden herhangi bir semptomu yoktur. Erken evrede neredeyse tüm böbrek kanserleri başka bir nedenden dolayı yapılan BT, ultrason veya MR ile tespit edilmektedir. Bu nedenle erken evrede yakalanması ve erken tedavi ile başarı oranı artmaktadır. Ancak ileri seviye tümörler bazı semptomlara neden olabilir. Bu belirtiler idrarda kan görülmesi, kilo kaybı ve iştahsızlık, sırt ve yan ağrısı ve şiddetli karın ağrısı olabilir. Böbrek tümörü tanısında ultrason, BT ve MR kullanılmaktadır.
Günümüzde teknolojik imkanlar sayesinde ürolojik kanser ameliyatları 1 cm’lik küçük kesilerden kamera ile ekranda görüntü sağlanarak kapalı(laparoskopik) yöntemle yapılabilmektedir.
Kapalı yöntemin avantajları, kanama az olmakta, yumuşak doku ile kas kesisi olmadığı için ağrı daha az ve iyileşme daha hızlı olmaktadır. Hastanede yatış süresi daha kısa olduğu için, hasta memnuniyeti çok daha yüksek olmaktadır.’’ Şeklinde bilgiler verdi.