Datça ile tanışmam 2006 yılına rastlar…
Yerleşmek amacıyla yaptığımız gezilerden birinde Datça’ya da uğramış, girişte Kazım Yılmaz Caddesi adını görünce, kente yararı olan biridir diye düşünmüştüm…
Sonra, Denizli’nin Babadağ ilçesinde doğan ve servetini İstanbul’da yapan Kazım Yılmaz’ın; doğal güzelliğine hayran olup yerleştiği Datça’ya, biri yüksek okul olmak üzere, 6 tane okul ve bir sağlık ocağı yaptırdığını öğrendim.
“Okul dede” lakaplı Kazım Yılmaz iki yıl önce 85’indeyken yaşamını yitirdi.
Ancak adı her zaman anılıyor...
Daha doğrusu yaptırdığı okullar adını yaşatıyor…
***
Bu girişi niye yaptım…
Akhisar Press Haber portalında okuduğum haberler yüzünden…
Akhisarlılar, eski tekel fabrikasında Celal Bayar Üniversitesi'ne bağlı, 4 yıllık bir fakülte açılması ve bunun üniversiteye dönüşmesi için çalışıyorlar.
Akhisar’da “Üniversite Yaptırma ve Yaşatma Derneği” kurulmuş, bünyesindeki, Akhisar Kadın Girişimciler grubu, gençlik konseri düzenleyip 44 Bin 170 TL’lık sermaye yaratmış
Akhisar Genç İş Adamları Derneği üniversite yararına Akgiad Ekstra adlı bir dergi çıkarıp tanıtımı için gece düzenlemiş. Gecede reklam veren işadamları ağırlanmış.
Haberlerden öğrendiğime göre, birçok STK, Akhisar’da bu hayırlı işe katkı sağlıyor. Başarmamaları için hiç bir sebep yok…
Yaklaşık 2 buçuk milyon lira bütçe hesaplanmış.
Toplanmayacak para değil. Kentimizde Datçalı “Okul Dede” Kazım Yılmaz ayarında bir çok varlıklı hayırsever kişiler ve kuruluşlar var.
***
Başka uğraşan var mıydı şimdi anımsamıyorum, ancak lise arkadaşlarımdan Mehmet Yenişehirlioğlu, Akhisar’a bir “Sigara Fabrikası” kazandırmak için çok çalışmış ancak Tekel’in inadını kıramamıştı.
Sanırım sözü geçen binalar, o uğraşılar sonucu inşa edilmişti.
Sigara fabrikası kuramadık bari üniversite yapalım…
Devletin eline de bakmayalım.
Çünkü Akhisarlılardaki potansiyel, girişimci ruh ve zeka her zorluğun altından kalkacak düzeyde.
***
Aşağıya başlıklarını çıkardığım haberler, bu görüşümü perçinliyor. Okumayanlar lütfen bir göz atsın.
“Akhisar’ın merkez çarşısındaki virane tarihi Dombaycıoğlu hanı Akhisar Ticaret Borsası tarafından restore edildi”
“Türkiye’nin ilk ve tek Zeytin ve Zeytinyağı Türevleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde ilk fabrikanın temeli törenle atıldı”.
***
“Akhisarlılar Yapar!” demem bu yüzden.
Zira daha önce de yapıldı..
50’li yıllarda kentimizde lise yoktu.. Lise çağına gelen Ali Şefik Ortaokulu mezunları genellikle Manisa Lisesi ya da İzmir Atatürk Lisesinde öğrenimlerini sürdürürlerdi. Sınav kazanıp askeri liselere gidenler de vardı..
Ortaokul çağımda Akhisar’a bir lise yaptırılacağı konuşulmaya başlanmış, yer belirlenmiş ve inşaat başlamıştı.
Ancak bitirilemiyordu..
İşte o zaman Akhisarlılar devreye girdi, at arabasıyla taşınan kumlar, bağışlanan çimentolar, imece usulü dökülen betonlar ve yapılan sıvalar, o günleri yaşayanların hafızalarındadır.
Lise tamamlanmış hatta biz orta son sınıfı, dış sıvaları yapılırken, “Akhisar Lisesi”nde okumuştuk.(1959-1960)
Benim için pırıl pırıl ışıltılı günlerdi. Lise açıldıktan sonra Akhisar’da tam anlamıyla patlama olmuştu… İnanmayanlar o günlerin kayıtlarına bakabilirler, lise öğreniminden sonra okumayı bırakanlar parmakla sayılacak kadar azdır..
Bu yüzden üniversite haberini okuyunca aklıma “Akhisarlılar Yapar!” öz deyişi geliverdi…
Hadi biraz daha güçlendirelim… “Akhisarlılar Yapar!” değil, “Akhisarlılar Mutlaka Yapar!”
***
Sağlıcakla kalın, Akhisar’sız kalmayın!