Kilo vermek sağlıklı bir bedene kavuşmak için tek başına yeterli değil. İnsan fizyolojik yapısı gereği kilo alırken yağ oranı ve kütlesi artmaya başlar. Ama iş kilo vermeye geldiğinde vücudun karmaşık yapısı hiçte sanıldığı kadar kolay değildir.
Çoğumuzun istediği tartıda eksileri görmek ama bu her zaman mümkün olamayabilir. Biz diyetisyenler kilo kaybının yağ yakımını desteklemesi için çaba gösteriyoruz. İnternet kocaman bir alem ve şok diyet adı altında vücudumuzu işkence yaparak çok düşük kalorili diyetler ve tek tip beslenme profili ne yazık ki bedenimizin çok istediği bir durum değil. Sağlıklı kilo verimi için günlük almamız gereken belli bir denge var. Kilo vermek denilince ilk akla gelen ekmeği kesmek olmamalı, nedeni ise günlük almamız gereken kalorinin yarısını neredeyse karbonhidratlar oluşturmaktadır.
Bilimsel olarak yapılan araştırmalardan biraz bahsedelim, Yo-yo sendromu diye adlandırılan ismi güzel gelse de hiç istemediğimiz bir tablonun ismi. Kısa sürede hızlı verilen kas ve su kaybı ile sonuçlanan diyetlerde verilen kilolar vücudun aşırı yavaşlamasına sebep oluyor. Bunun sonucunda verdiğimiz kiloyu fazlasıyla geri alıyoruz. İşte buna Yo-Yo sendromu deniyor. Pek çoğumuz kilo vermek istiyor ama korumanın kilo vermekten daha önemli olduğunu unutuyor.
Kilo Vermek İçin; Yüksek Protein, Düşük Karbonhidrat Doğru mu?
Asıl önemli olan soru bu… Aklımıza ilk gelen hemen karbonhidratı kesip bol bol et, yumurta saldırıp hızlı ve bir o kadar da sağlıksız kilo verimi. İlk başlarda sonuç tartıda istediğiniz gibi gözükse de bir süre sonra tartı da sonuç değişmemeye başlar. Verilen kilolar sarkmalara neden olur.
Peki, bunun sebebini hiç düşündünüz mü?
Ne kadar yeterli proteini alsanız da kasların büyük bir kısmı karbonhidrat depo şekli olan glikojen seklinde depolanır. İlk başlarda hızlı kilo vermemizin sebebi genelde budur. Yani tartıda eksileri gösteren değerler aslında vücudun kendini yemesi. Bu da bir süre sonra kasların azalmasına su kaybına ve sarkmaların oluşmasına sebep oluyor. Siz ne kadar kastan verirseniz verdiğiniz kiloyu alması bir o kadar da kolay olacaktır.
Kaybedilen kilonun yağ mı kas mı olduğunu nasıl anlarız?
Bunu evlerde bulunan tartılarla ölçerek bulamıyoruz maalesef. Bunun için üretilmiş biz diyetisyenlerin kullandığı profesyonel vücut yağ analizi cihazları en kolay yöntem. Bu sayede diyet sürecinde yağ mı kaybettiniz, kas mı kaybettiniz, vücut sıvıları ne kadar azalmış, metabolizmamız yavaşlamış mı tüm sonuçları kolaylıkla 30 saniye de öğrenebiliyoruz. Bunun sonucuna göre diyetler şekilleniyor ve sonuç alınıyor. Her incelme yağ kaybı demek değildir. Su torbasına dönen kollarımız ise ama yine de inceldim yağ yaktım demekte doğru değil.
Zayıflama programlarında yağ yakımını desteklemek için spor şart…
Burada en basit yöntem diyete ek yapacağınız egzersiz. Spor ile ilk başta tartı da güzel bir sonuç almayabilirsiniz, bunun sebebi yağ yakarken kas miktarınızın artmasıdır. Spordan kastım illaki spor salonu olmak zorunda da değil. Günlük yapacağınız yürüyüş, yüzme, bisiklete binme yani yağ yakımını hızlandıran cardio programları hem yağ yakmada hem de kilo kaybetme en ucuz ve en kolay yöntem, hem de süreklilik sağlanabilir. Benim en çok sevdiğim ve en etkili olanı haftalık 3-4 kez açık havada bol oksijen alarak hem stres atmanızı sağlayan hem de kilo kaybında en etkili yöntem olan orta tempolu 30-45 dakikalık yürüyüşler. Yağ oranınızı %20-28 arasında çektiğinizde sonucunda neler kazandığınızı sizde inanamayacaksınız…