Yabancı düşmanlığı, kendisini uygar medeni diye tanımlayan ülkelerde ve pagan dönemlerinde insanlığa en büyük acı ve şiddetin uygulandığı dönemlerde kendisini göstermeye başlamıştır. Roma döneminde hayvanlara yem olarak atılan insanlardan tutun engizisyon mahkemelerinde insanların anlatılamayacak kadar zulme tabi olması bu günün Avrupasında hala vandalizmin yaşadığının ispatıdır. 1000 yıldan fazladır süren bu mantık ve genler dünyanın dört bir yanına yayılmış hala sömürü düzeninin var olması için kendi mantıklarına göre yasalar çıkarmışlardır. Bu kitleler adeta dünyanın saati ve yelkovanı gibi gündem belirlemektedirler. 

İngilizler ve Amerika anlaşılıyor ki Irak petrolünün ve Ortadoğunun kontrolünü ele geçirmek adına yeni bir sistematiğin içine girmiş durumda. Bu bölgedeki petrol zenginliğinin ve insan nüfusunun fitne savaşlarıyla yok edilerek yeni bir yapılanmanın içine girilmiş olması; Ortadoğuda birden esen bahar rüzgarlarının maalesef her zaman olduğu gibi ne tesadüfse ramazan ayının gelmesiyle başlamış durumda. 
Türkiye’nin sınırlarında ve son aylarda şehirlerde organize olan PKK ve DHKP-C menşeli militanlarla ortak çalışan Alman; İngiliz; Fransız hatta çinlileri gördük. Türkiye’nin etrafında yakılmak istenen Ortadoğu ateşinin Anadolu ya sıçratılma stratejisi dik duruşumuz millet olarak birlik ve beraberliğimizin neticesidir. Şunu artık anlamakta zorluk çekecek bir mantık yürütemeyiz, Tek hedef Türkiye Cumhuriyeti Devletinin son yıllarda kalkınmasının ilerlemesinin ve yeni Osmanlı Devletinin Varoluşu mantığının önünün kesilmesidir. Osmanlıyı Çanakkale Savaşıyla yıkmanın yolunu bulanlar bugün yaptıkları ve yapmayı hedefledikleri sinsi planlarla adeta 3 yıldır kalleşçe etrafımızda ve Türkiye içinde Sanal Alemin menfaatlerini de kullanarak kendi ülkelerine canlı yayınla bağlanarak insan canının hiç sayılarak ne kadar aşağılık metodoloji içine girdikleri bir bir ortaya çıkmaya başladı. 

Görünen şudur, IŞİD denilen ve adına terör örgütü denilen ufak askeri birliğin Amerika ve İngiltere tarafından eğitildiği bu örgüte her türlü finansörlüğünde oluşmaya başladığını görmekteyiz. Zamanında Irakta Türk askerlerinin öldürülmesi için kurmuş oldukları PKK denen örgüte her türlü son model silahı verenler bu günde Arap ülkelerinin yada Ortadoğunun birbirini telef etmesi için ufak paralarla adam kiraladıkları Müslüman alemini birbirine öldürme hedeflerinden taviz vermeyecekleri maalesef ortada.

Ortadoğudan pasta payı almak isteyenler dün olduğu gibi bu günde haçlı zihniyetiyle eş değerdedir. Müslümanın canının hiçbir değeri yoktur. Mazlum halkların yüzyıllar boyunca kitleler halinde yok edilişi hep bu mantığın icraatıdır.

--Amerikanın dünya tarihindeki zencilerin öldürülmesi, Nikaragua, Hiroşima, Nagazaki, Kore, Kamboçya, Endonezya, Vietnam, Şili, Ürdün, Libya, Irak daha birçok ülkeyi sorusuz ve sualsiz bombardımana tuttuğunu bizzat soykırım yaptığını;

--Fransanın milyonlarca Cezayirliye soykırım yaptığını;

--İngilizlerin Avustralya halkı Aborjinlere, Hindistan ve Kenya halkına yaptığı soykırımı;

--Almanların Yahudilere Çingenelere ve Afrika ülkelerine yapmış olduğu soykırımı;

--İtalyanların Etiyopyada yaptığı soykırımı;

--Ermenilerin Türklere uyguladığı soykırımı;

--Sırpların Hırvatların Boşnaklara uyguladığı soykırımı;

--Rumların Kıbrıs Türklerine uygulamış olduğu soykırımı;

--Çinin Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine uygulamış olduğu soykırımı;

Kısacası daha bir çok kendisini insan hakları savunucusu diye tanımlayan devletlerin milyarlarca insanı çocuk, yaşlı, hayvan, bitki demeden havadan denizden karadan KENDİ EMELLERİ İÇİN öldürdüklerini katlettiklerini görmekteyiz.


Artık Irakta; Suriyede ne medresenin, ne caminin, ne türbenin dini, hiçbir mekanın kültürü değeri kalmamakla birlikte Araplara kendi toprakları bombalatılarak, beğenilmeyen yada gereksiz görülen kitlelerin kökü kazınmak üzere harekete geçilmiştir. 

Müslüman halklar içinde örgütler kurarak Afganistanı; Libyayı; Filistini; Mısırı; Suriyeyi; Irakı hatta İranı atış noktası gösteren mantık artık büyük bir iştahın içerisinde ellerini ovuşturarak haber reytingi yapmanın da hazzı içindedir. 

İnsanların ölümlerinden kendilerine yaşam tarzı oluşturanlar maalesef iblisle iş ortaklığına girmiş konumdadırlar. Amerika silah piyasasını yenilemek zamanı geçmekte olan kimyasal üretimlerini aktif konuma getirmek için yok edişlerine devam etmektedir.

Türk askerlerini öldürmek için PKK yı eğitip ellerine silah verenler evlerinde ve devletlerinde sorunsuz yaşarken satacak oldukları silahların patlatacak oldukları bombaların hesabıyla övünmektedirler. Dünya öyle bir dünya olmaktadır ki barışın huzurun tekelleştiği bir durum hasıl olma yolundadır. 

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin personelini yıllarca atış noktası yapanların bugün baskın yaparak tehditle konsolosluklarımızı ele geçirdiğini görmekteyiz. Türkiye’nin izleyeceği yol yüce devletimizin menfaatlerinden taviz vermeden kesinlikle savaşa dahil olmadan barışın şemsiyesi altında geleceğimizi yapılandırmak için millet olarak dünyaya barış ve huzur getirmek için sevgiyi saygıyı payidar kılmak için projeler üretme mecburiyetindeyiz.

21.06.2014
SU. 

- - - -