Uzman Diyetisyen Didem Yıldız Küçük, gıda zehirlenmesi hakkında önemli bilgiler verdi. Gıdaların çeşitli organizmalarla kontamine olması ve sindirim sistemine girmesi sonucu oluşan hastalığa gıda zehirlenmesi denmektedir.

Gıdalar, işleme veya üretim aşamasında, depolanırken, nakliye sırasında veya hazırlanma aşamasında bulaşıcı organizmalarla temas ederek kontamine olabilir. Yanlış saklama, yanlış hazırlama veya yanlış pişirme de kontaminasyon riskini artırmaktadır. Çoğunlukla çapraz kontaminasyon sonucu gıda zehirlenmeleri görülmektedir. Zararlı organizmaların bir yüzeyden diğerine aktarılması, özellikle çiğ yiyeceklerde sıkça rastlanır. Örneğin, pişirilmeden tüketilen salata gibi yiyecekler zararlı organizmaların imha edilememesi nedeniyle gıda zehirlenmesine yol açabilir.

Kontamine besinlerin tüketiminden sonra hasta olup olmamak, kontaminasyona yol açan organizmanın türü, maruz kalma miktarı ve bireyin sağlık durumuna bağlıdır. Bebekler, çocuklar ve hamileler daha yüksek risk altındadır. Gebelik sırasında metabolizmadaki değişiklikler zehirlenme riskini artırabilir ve reaksiyonlar daha şiddetli olabilir.

Kontamine besinlerin tüketiminden birkaç saat sonra mide bulantısı, ishal, kusma, ateş, karın ağrısı ve kramplar gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Gıda zehirlenmesinin en yaygın komplikasyonu dehidrasyondur; kusma ve ishal nedeniyle kaybedilen sıvının yerine konması gerekmektedir.

Gıda zehirlenmelerinin önüne geçmek için en öncelikli önlemler, ellerin, mutfak eşyalarının ve tezgahların sık sık yıkanmasıdır. Çiğ yiyecekler ve hazır yiyecekler ayrı tutulmalıdır. Yiyecekleri hazırlarken veya saklarken çiğ et, kümes hayvanları ve balık diğer besinlerden uzak tutulmalıdır. Yiyeceklerin uygun ısıda pişirilmesi önemlidir; bu amaçla gıda termometresi kullanılabilir. Bozulma riski olan gıdalar soğutularak veya dondurularak saklanmalıdır. Dondurulmuş gıdalar, oda sıcaklığında değil buzdolabında çözdürülmelidir.