Meclis’te konuşan CHP’li Bakırlıoğlu zeytinde hasat başladı ama çiftçinin ağzını bıçak açmıyor, dokunsan ağlayacak; maliyetler katlanmış, zeytinin kilo maliyeti 10 lirayı geçmiş diyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü.
Üretici geçen sene ortalama 9 liraya sattığı domat zeytinini bu sene 11 liraya, geçen sene ortalama 8 liraya sattığı uslu tipi zeytini ise 10 liraya satmak zorunda.
Dip Zeytin, İhraç Zeytinden Pahalı Hale Geldi
Biz zeytin üreticileri dalından yere düşen zeytine "dip zeytin" deriz. Sofralık olarak kullanılmaz, ayrı toplanır, yağlık olarak değerlendirilir, bundan çıkan yağ da sofralık olarak kullanılmaz, rafinaja gider. Fiyatı da adı gibi "dip"tir yani en ucuz zeytindir. Bu sene belki de bir ilk yaşandı, bugün Gemlik tipi dip zeytinin Manisa'daki fiyatı 11-12 lira. Düşünebiliyor musunuz, ihraç malı sofralık zeytin 10 lira, dip zeytini 11 lira. Şeytan bunun neresinde? Fiyatlar "dip" dedik ama dibi de bir türlü göremiyoruz. Her gün listeler değişiyor, fiyatlar aşağıya çekiliyor. Mazota her gün zam geliyor ama fiyatlar her gün geri geliyor; olan üreticiye oluyor.
Mağdur Olan Hep Çiftçi Oluyor Nedense!
Esasına bakılırsa üzümde de zeytinde de hatta fındıkta, tütünde de durum pek farklı değil. Sorunlar hemen hemen aynı, tarımın hemen her ürününde piyasa hızla tekelleşmeye doğru gidiyor. Üreticilerimiz örgütlü değil, Manisa'da zeytin üreticisinin bir birliği yok mesela. Bu durumu dert eden bir iktidar da ortada gözükmüyor. Mevcut örgütlenmeler ise, TARİŞ'te olduğu gibi, bilinçli bir şekilde güçsüzleştirildi. Üretici tröstlerin insafına bırakıldı.
Desteklemeler Yetersiz
Dane zeytine verilen prim hâlâ 15 kuruş.
Çiftçi bağına, bahçesine dönüme 100 kilo gübre atıyor. Fakat 1 dönüme verilen desteklemeyle 1 kilo bile gübre alınamıyor. Yani çiftçiye sözde verilen destek atılan atılan gübrenin yüzde biri bile değil.
Şimdi, Manisa'daki çiftçi kara kara düşünüyor, ne yapmalı diye?
Esasında yapacakları şey belli, yapmaları gereken belli.
Çiftçilerimizin ayakta kalması için yapması gereken ilk şey bağlarının köklenmesine seyirci kalan, ses çıkarmayan bu iktidarı önüne ilk sandık geldiği zaman yolcu etmek.