Akhisar’da altılı masanın ilçe başkanları bugün saat 15.00’de Uğur Mumcu Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. Yapılan basın açıklamasında hakkında 2 yıl 7 ay hapis cezası ve siyasi yasak kararı verilen İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek veren altılı masa ilçe başkanları “Bu davanın savcısı da hakimi de Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi.
Yapılan basın açıklamasını CHP ilçe başkanı Umut Çavuş okudu. Çavuş’un okuduğu basın açıklamasının tam metni;
Bundan 20 yıl önce Yoksullukla, yolsuzlukla, yasaklarla mücadele edeceğini söyleyerek iktidara gelen AKP hükümetinin günümüzde ülkemizi getirdiği nokta ortadır. Ülkemiz son 20 yılda Ulu Önder gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün devrimleriyle elde ettiği cumhuriyetin ve demokrasinin kazanımlarını maalesef ki büyük ölçüde kaybetme noktasına gelmiştir. Başkanlık sistemiyle birlikte Halkın iradesinin birebir yansıması gereken T.B.M.M itibarsızlaştırılmıştır.
Geldiğimiz nokta da bir takım kurumlar, bir takım aileler, şahıslar kendilerini tek başına yasama tek başına yürütme tek başına yargı olarak görebilirler. Ama şunu unutmasınlar ki bu millet bundan 100 yıl önce egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demiştir.
Bağımsız olması gereken Anadolu 7. Asliye ceza mahkemesi 3 gün önce millet ittifakının İstanbul Büyük şehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında 2 yıl 7 ay hapis cezası vererek siyasi yasak kararı vermiştir. Mahkeme verdiği bu kararla sadece Ekrem İmamoğlu’nu değil, milyonlarca İstanbul’ lunun iradesini mahkûm etmiştir. Bu karar sandıkta bükemedikleri bileği, sarayın tetikçiliğini yapan hakim ve savcılarıyla bükme çabasıdır. Bu karar yapılacak seçimleri kaybetmenin korkusuyla alınmış siyasi bir karardır. Bu kararın sarayın talimatıyla alındığı çok açık ve nettir. Bu davanın savcısı da hakimi de Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Ama hesap edemedikleri şu oldu dün Saraçhane de bu gün Akhisar da yarın tüm Türkiye de Demokrasiye inanan adalete inanan hukukun üstünlüğüne inan bizler bir araya geldik ve bundan sonrada gelmeye devam edeceğiz.
Bildiğiniz gibi siyasi yargı kararlarıyla ve gece yarısı çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle birçok vatandaşımızın mağduriyete maruz kalmış olduğunu biliyoruz. Milet İttifakının iktidarında tüm mağdurların haklarını tebliği edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
Bu kararları alırken düşündükleri, Üç beş cılız ses çıkar soğumaya bırakılır, istinaf beklenir atı alan Üsküdar ı geçer diye hesaplıyorlardı. Bu kararların sorumlusu sizsiniz efendiler.
20 yılda ne komplo teorileri üretildi, neler söylendi neler.
Sonuç? Başında Erdoğan ın olduğu bir yapı herkese ya taraf olursun ya bertaraf dedi, devlet içine çöreklenmiş çete mensuplarından ve aktörlerinden kullanabileceği kim varsa onları da yanına alarak saltanatını kurdu.
Buradan soruyoruz; kendisine ahmak diyen bakana aynı kelimeyle cevap veren Ekrem İmamoğlu yerine asıl yargılanması gerekenler, bir taraftan türkiye yi müllecilere istila ettiren, Türk milletine zillet, sürtük, namert.. Cumhuriyetimizin kurucu iradesine iki ayyaş diyenler değil mi?
Milletin vergisiyle lüks içinde yaşayıp millete ananıda al git, Zerdüşt, haşhaşi, zürriyetsiz, şehitlerimize kelle diyen zat halkımızı kin ve nefrete sürükleyerek suç işlemiyor mu?
Sayın savcılarımız; Alevi canlarımızı ibadethaneleri olan cem evlerine, cümbüş evi, sanatçılarımıza müsfeddeleri, affedersiniz ermeni, ulan İsrail dölü, Vandallar, çapulcular, cibilliyetsizler diyerek halkına her türlü hakareti yapan Akp genel Başkanına ne zaman soruşturma açmayı düşünüyorsunuz.
1000 odalı saraylarınız sizin olsun ama bunu da unutmayın sokaklar da milletin. Ve bu millet önüne gelecek ilk sandıkta iradesini sandığa yansıtarak sizden hesabını soracaktır.
Evet korkuyorlar, korkacaklar, korksunlar..
Çünkü millet ittifakının iktidarında yaptıkları tüm hukuksuzlukların hesabını hiçbir kurumdan kişiden talimat almayan bağımsız mahkemelerde verecekler.
Halkımız hiç umutsuzluğa kapılmasın Akp döneminde itibarsızlaştırılan içleri boşaltılan tüm kurumlar. Millet ittifakının iktidarında kaybettikleri itibarı tekrar kazanacak ve liyakat sahibi bürokratlarla halkımıza hizmet etmeye devam edecektir.
Tek adam rejiminin yüceltilmeye çalıştığı bu günlerde, bu ülkede liyakatı, çoğulcu ve katılımcı demokrasiyi, özgürlükleri, kişisel hak ve hüriyetlerin güvence altında olduğu, hiç kimsenin ayrıştırılmadığı, ötekileştirilmediği, kardeşlik ruhu içerisinde bir Türkiye’yi birlikte inşaa edeceğiz.