Haldun Akyüz - Akhisar Demokrasi Güçleri, her yıl 25 Kasım'da düzenlenen Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü'nde izinleri alınmasına rağmen yoğun yağış nereni ile yapılamayan yürüyüşü iptal edip, Akhisar Belediyesi önünde toplanarak sloganlar eşliğinde basın açıklaması yaptılar.
Bu açıklamanın ardından Akhisar Belediyesi Meclis Salonu'nda, Sol Feminist Hareket, avukatlar ve kadın dayanışma gruplarından temsilcilerin katılımıyla bir panel düzenlendi,
Eğitim-Sen Akhisar Başkanı Fatma Çavuş tarafından okunan basın açıklamasında, kadına yönelik şiddetin, yoksulluğun ve savaşın arttığı bir dünyada, kadınların haklarını ve yaşamlarını savunma kararlılıkları vurgulandı. 2022 yılında erkek şiddeti sonucu ölen 334 kadının anıldığı bu açıklamada, ayrıca LGBTİ+ topluluğuna yönelik nefret söyleminin artışına dikkat çekildi. Açıklamada, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi ve 6284 sayılı yasanın tartışmaya açılmasının yanı sıra, ekonomik eşitsizlikler, işsizlik ve yoksulluk gibi konulara da değinildi. Bu etkinlikte, kadınların özgürlük, eşitlik ve adalet için mücadelesinin önemi ve kararlılığı vurgulandı.
Fatma Çavuş Gazze’de ki savaşta İsrail soykırım suçu işleniyor. İkiyüzlü devletler her zaman olduğu gibi, dünyanın her yerinde, kadınların bedenlerini savaş politikalarına alet ediyor, hayatlarını hiçe sayıyor. İçinde bulunduğumuz coğrafyada maalesef yalnızca bazı hayatlar kutsal sayılıyor. Bu yıl başta Gazze olmak üzere Ortadoğu ve Dünya’da savaşların sebep olduğu yıkımlar, ülkemizde dokuz ay önce, 6 Şubat depreminde enkaz altında kalan iktidarın yeni yıkımlara yol açacak özelleştirme politikaları, kadın düşmanlığını meclise taşıyan kadın düşmanı koalisyonlar, hukuk sisteminin çöktüğünün teyidi bir yargı krizinin yanında büyük bir ekonomik krizle girdiğimiz 25 Kasım’da erkek devlet şiddetine, yoksulluğa, emek düşmanlığına, savaşlara karşı barışı, hayatlarımızı ve haklarımızı savunuyoruz Her 25 Kasım’da olduğu gibi bu yıl da sınırları ve zamanları aşan kadın dayanışmasını ve Mirabal kardeşlerin 1960’larda Trujillo’nun diktatörlüğünün devrilmesinde yol açan direniş ve mücadelesini selamlayarak isyanımızı meydanlara taşıyoruz. Yıllardır sürdüğümüz mücadeleyle elde ettiğimiz en önemli kazanımlarımızdan biri, kadına yönelik şiddetin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden doğduğu yaklaşımı üzerine inşa edildiği için oldukça önemli olan İstanbul Sözleşmesi bir gecede feshedildi. AKP bu yolla erkek şiddetini ve erkek egemen zihniyeti değiştirme yükümlülüğünü almayacağını açıktan duyurmuş oldu. Şimdi de 6284 sayılı yasayı tartışmaya açarak eril yargının nicedir süren cezasızlık politikalarını meşrulaştırıyor. Erkek şiddeti cezasız bırakılırken, kendi hayatlarını savunan kadınlar oldukça ağır cezalarla karşı karşıya kalıyor.Dünyada krizlerle daha da artan ekonomik eşitsizlikler ve kemer sıkma politikaları kadın emeğinin sömürüsünü katlayarak artırıyor. Kadının tek istihdam biçiminin güvencesiz, evden, kısmi zamanlı, parçalı ve esnek istihdam olmasını sağlayan düzenlemeler yaygınlaşıyor. Türkiye’deyse AKP-MHP iktidarının sermayeden, savaştan ve ranttan beslenen bütçe politikalarıyla ekonomik kriz derinleşiyor. İktidarın gündeminde kadın işsizliği ve yoksulluğu yok. Bunların yanında iktidar örgütlü kadın mücadelesini hedef alan baskı, gözaltı ve tutuklamaları hız kesmeden sürdürerek, anayasal haklarımızı, toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkımızı engelleyerek de kadına yönelik şiddeti farklı biçimlerde sürdürüyor. KHK’ler, haksız ve hukuksuz işten çıkarmalar, güvenlik soruşturması gibi uygulamaların yanında KHK ile ihraç edemediklerini de mobbing, sürgün ve şiddetle görevden el çekmeye zorluyorlar. İşyerlerinde taciz, mobbing, şiddetin sorumlularının hesap vermesini sağlayacak herhangi bir düzenlemeyse bulunmuyor. Kadınların eşitlik ve özgürlük sorunu çözülmeden siyasi, medeni, sosyal ve ekonomik haklara erişimden bahsedilemeyeceğinin altını çiziyoruz Varız! Diyoruz. Vardık ve var olacağız. Haklarımıza ve emeğimize sahip çıkarak savaşa, şiddete, yoksulluğa karşı barışı, hayatlarımızı ve haklarımızı savunacağız. İstanbul sözleşmesinden vazgeçmiyoruz. Güvenceli iş güvenli gelecek talebimizden vazgeçmiyoruz! örgütlenme özgürlüğümüzden vazgeçmiyoruz! Şiddetsiz bir yaşam, eşitlik, özgürlük, adalet, demokrasi, barış, laiklik mücadelemizden vazgeçmiyoruz! Yaşasın kadınların örgütlü mücadelesi! Sokakları, meydanları, işyerlerimizi terk etmiyoruz! Yaşasın kadın dayanışmas.
Basın açıklaması ardından Akhisar Belediyesi Meclis Salonunda Sol Feminist Hareket temsilcisi Aysun Gezen, Avukat Müge Arslan ve Emek ve Gül Kadın Dayanışma Grubu temsilcisi Elif Cuhadar katılımı ile panel düzenlendi.